-

Gözden kaçırmayın

Malatya'nın Geçmiş Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu AnılıyorMalatya'nın Geçmiş Belediye Başkanı Hamit Fendoğlu Anılıyor

Ankara’da yapılan araştırmalar, Türkiye genelinde yaklaşık 4 milyon çocuğun günde bir öğün bile et, tavuk veya balık içeren bir yemek yiyemediğini ortaya koydu. Bu durum, çocukların beslenme alışkanlıkları ve sağlık durumu açısından ciddi bir endişe yaratıyor.

Araştırma Bulguları ve Veriler

Cumhuriyet gazetesi tarafından yapılan araştırmaya göre, özellikle ekonomik zorluklar yaşayan ailelerin çocukları, temel gıda maddelerine erişimde ciddi sıkıntılar yaşarken, protein ihtiyacının karşılanması da önemli ölçüde azalmış durumda. Araştırmalara göre, bu durumun en belirgin göstergesi, çocukların günde bir öğün bile et, tavuk veya balık tüketmemesi. Bu oran, özellikle kırsal bölgelerde ve düşük gelirli ailelerde daha yüksek seyrediyor. Örneğin, Kocaeli’nde yapılan bir araştırmada, il genelindeki çocukların %38’inin bu durumdan nasibini paylaştığı belirlenirken, Şanlıurfa’da bu oran %45’e ulaşıyor.

Açlık Rejimi İddiası ve Nedenleri

Bu tablo, “açlık rejimi” olarak adlandırılan bir beslenme modelinin yaygınlaşmasına yol açmış durumda. Ekonomik krizler, işsizlik ve enflasyon gibi faktörlerin etkisiyle ailelerin bütçeleri daralırken, çocukların sağlıklı ve dengeli beslenmesi giderek zorlaşıyor. Çocuklar genellikle daha ucuz ve kolay ulaşılabilir olan sebze, meyve ve tahıllara yönelirken, protein ihtiyacı karşılanamıyor. Bu durumun uzun vadede çocuklar üzerindeki olumsuz etkileri göz ardı edilemez.

Sağlık Açıkları ve Riskler

Protein eksikliği, çocukların büyüme ve gelişimi üzerinde ciddi etkilere neden olabilir. Yetersiz beslenme, bağışıklık sisteminin zayıflamasına, kronik hastalıklara yakalanma riskinin artmasına ve okul başarısında düşüşe yol açabilir. Çocuk doktorları da bu durumun giderek arttığını belirtiyorlar. Uzmanlara göre, protein eksikliğinin özellikle çocukların beyin gelişimi ve öğrenme yetenekleri üzerinde olumsuz etkileri olabilir.

Yapılması Gerekenler

Bu sorunun çözümü için hem devletin hem de sivil toplum kuruluşlarının (STK) harekete geçmesi gerekiyor. Ailelere yönelik ekonomik destek programları, sağlıklı beslenme eğitimleri ve gıda yardımı gibi uygulamaların hayata geçirilmesi önemlidir. Ayrıca, çocukların erişimine uygun olan sağlıklı ve besleyici gıdaların fiyatının düşürülmesi de gereklidir. Bu konuda yapılacak çalışmaların, gelecek nesillerin sağlığı ve gelişimi için kritik öneme sahip olduğu belirtiliyor.